MÜSLÜMANCA (KÖKLÜ) DEĞİŞİKLİK / Köşe Yazısı - Tuana Gümüş

 

Son zamanlarda gerçekleşen olaylar üzerinden dünyadaki bozuk sistemi açmak ve çözüm yollarını sunmak istiyorum.

 

 

Terörün gözde devleti İsrail ise 7 Ekim'de yapılan karşı atağı bahane ederek sayıların ifade etmekte yetersiz kaldığı bir katliam gerçekleştirirken öve öve göklere çıkardığımız Batı, öldürülenler Müslüman olunca İsrail'e elinden gelen bütün askeri, ekonomik vb. desteği sağlamakta. Kirli zihniyetini ortaya döken Batı, türlü manipülasyon ve yalan haberlerle İsrail'i mağdur göstermek için bütün medyayı kontrolü altında tutmaya çalışmakta.

 

Düşmanı tanıdık, şimdi kendimizi tanıyalım. Hiçbirimizin vicdanı yapılanları kabul etmemekte. Bunun sonucunda her birimiz kendi çapımızda bir şeyler yapmaktayız ama çok zayıf kalıyoruz. Karşımızdaki düşman teşkilatlı, planlı, çalışkan ve aktif. Düşmanı ancak düşmanın silahını tanıyıp kendi silahımızı çok daha iyi yaparak yenebiliriz ve bunun için büyük bir değişim hatta devrim şart!

 

Bizim artık Müslümanca ve köklü bir değişikliğe ihtiyacımız var. Filistinli şehit çocuklar, mahşerde "Bizi kurtarmak için ne yaptınız?" diye sorduğunda verecek bir cevaba ve terör devleti İsrail ile destekçisi olan bidon kafalıları korkutacak güçlü bir millet olmaya ihtiyacımız var. Bizim sahih bir Müslüman olmaya ihtiyacımız var Dostlar!

 

▪️ Ahir zamanın sahabeleri olmalıyız. Cihatın sadece topla tüfekle değil; kalemle, sözle, okumayla, anlatmayla, dinlemeyle olduğunu bilerek (Üstad Karakoç'un deyimiyle bunun bir ruh ve medeniyet savaşı olduğunu bilerek) Allah'a olan aşkımız ve Resulü'ne olan muhabbetimizle her an İslâm'ı yaymak için çalışmalıyız. 

 

▪️ İslâm'ı geleneklerle geldiği şekle göre değil Kur'ân ve sünnete göre yaşamalıyız. Bunu yapabilmek için İslam'da olduğu söylenen her bilgiye inanmamalı, sağlam kaynaklardan gerekli araştırmaları yapmalıyız çünkü gelenekselleşmiş bazı kuralların, sahih İslamî kurallarla bağlantısı pek bulunmamakta. 

 

▪️ İslam'ı hayatına bir bölümüne sıkıştırıp bizleri konfor alanına çekmeye çalışan bâtıla kanmamalı, hayatın kendisinin İslam olduğunu bilincimize yerleştirmeliyiz. Bunun için ibadeti sadece namaz kılmak, oruç tutmak olarak dar bir çerçeveye sığdırmamalı okumanın, öğrenmenin, öğretmenin, İslâm'ı yaymak için yapılan her çalışmanın ibadet olduğu bilincine sahip olarak yaşamalı ve yaşatmalıyız. Ayrıca farz ibadetlerimizin amacını ve hikmetini bilerek onları yerine getirmeliyiz ki ibadetlerimizi yaşamımıza işleyerek yaşamın kendisi yapalım. Örnek verecek olursam namaz kılarken okuduğumuz sûreyi mânasını bilerek okumalı, sadece bir ay tuttuğumuz orucun amacına bütün yıl sahip olmalı, Hac yaparken gerçekleştirdiğimiz ibadetlerimizi neden yaptığımızı bilmeliyiz. Hikmetini bilerek gerçekleştirdiğimiz her ibadet ruhumuza, kimliğimize tesir eder ve köklü değişimlere imza atar.

 

▪️ Sosyal mecralarda izlediğimiz - okuduğumuz bilgi ve haberlerin doğruluğunu mutlaka güvenilir kaynaklardan teyit etmeliyiz çünkü düşman, en büyük silahlarını medyada kullanarak binbir türlü oyun çevirmekte ve bizi aldatmakta. Bu sebeple her mecrada olduğumuz gibi sosyal mecralarda da çok dikkatli olmalıyız.

 

▪️ Müslümanlık bilincimizi geliştirecek insanları kendimize dost edinmeli ve ruhumuza İslâm'ı işleyen ortamlarda bulunmalıyız. Bu ortamlarda bulunan İslâm davasını gaye edinmiş insanlarla teşkilatlanarak köyümüze, ilçemize, şehrimize, ülkemize hatta dünyaya yayılmalıyız. Kısacası bizi doğru birleştirecek teşkilatlanma ilkesiyle hareket etmeliyiz. Bu sayede dava çalışmalarımız disiplinli ve başarılı olacaktır inşallah.

 

▪️ Çok çalışmalıyız Dostlar! 21. yüzyıl putlarına köle olmaktan kurtulup okumalı, araştırmalı, öğrenmeli ve öğrendiklerimizi yayarak toplumumuzu bilinçlendirmeliyiz. Dünyayı yöneten bozuk zihniyetlileri tanımak, oyunlarına kanmamak, güçlenmek ve gelişmek için çalışmalıyız. Çok çalışarak öyle büyük başarılara imza atmalıyız ki bütün dünya İslâm'ın yetiştirdiği şahsiyetleri görmeli, duymalı, tanımalı. Çünkü büyük başarılara imza atan her bir Müslüman, bin Müslüman'a ilham kaynağı ve çalışma azmi olacaktır. 

 

Sonuç olarak Müslümanlar her geçen gün yeni başarılara imza atarak gelişecek, güçlenecek, dünyanın öncüsü hâline gelecek; bu bozuk sistemi kökünden kazıyarak dünyada büyük bir devrim yapacak ve İslâm'ın nurunu bütün dünyaya hâkim kılacaktır inşallah!