DİRİLİŞ GENÇLİĞİNİN SESİ: GENC DİRİLİŞ DERGİSİ / Köşe Yazısı - Sümeyye Sultan Yıldırım

 2014 yılında bir ortaokulda el yazısı ile hazırlanan yazıların tahta bir panoya yapıştırılarak okulda sergilenmesiyle başladı gençlerin ruhunu diriltme çalışmaları...

Öğrencilerin ufkunu genişletebilmek uğruna okuma ve yazma faaliyetlerini arttırmak isteyen bir öğretmen ve bilgiye aç, ilme susamış bir grup öğrencinin ortak alanı...

Bundan tam 10 sene önce (...) Ortaokulu'nda bir rehber öğretmen ve bir grup öğrencinin haftada 1 gün toplanarak okumuş oldukları kitap hakkında konuştukları, fikir alışverişi yaptıkları kitap tahlillerinden birindeyken öğretmenin aklında parıl parıl parlayan bir ampulün ışığı yanar. Öğrenciler bu kadar okurken yanında bir de yazı yazsalar ne cevherler çıkardı içlerinden. Yazı, okuma ve kültürel faaliyetlere teşvik eder.

Düşünsenize Allah belki de sizi çok yetenekli bir müzisyen olarak yaratmıştı fakat siz hiç müzik aleti çalmayı denemeden geçip gidiyorsunuz bu dünyadan.

Öğrencilerin belirli bir okul kadar yazı kültürünün gelişmesi gerektiği ve okul derslerinin yanında robotlaşmamak için kültürel faaliyetlerle de meşgul olunması gerektiğinin bilincinde olan öğretmen, bu bilinci aşıladığı öğrencilerinin de çalışmalarının yayınlanabileceği bir alan olması gerektiğini düşünüyordu.

Bu şekilde kitap tahlillerine katılan öğrenciler ile bir de yazı çalışması başlatıldı ve Genç Diriliş dergisinin ilk sayısının hazırlıkları başlamış oldu.

Genç Diriliş 'ten birkaç yıl önce çıkan ve daha yetişkin bir kitleye hitap eden Eğitimle Diriliş dergisinden esinlenerek bu projenin gençlere hitap eden bir halı olan "Genç Diriliş" ismine karar verildi.

Yaklaşık 50 öğrenci yazılarını, resimlerini, şiirlerini ve karikatür çalışmalarını binbir emek ile kendilerini hazırladılar. Bu bağlamda dergi, gençlerin becerilerini ortaya koyması için önemli bir besin kaynağıdır. Okul koridorunun uğrak yerindeki bir tahta panoya asılarak çalışmalar tüm okula sunuldu. Ve birden tüm okulun gündemi bu ruhları diri gençlerin çalışmaları olmuştu. Dergi toplumu olumlu yönde motive edici bir üründür. Öğrencilerden okul idaresine kadar herkes bu projeyi konuşuyor, merak ediyor ve yararlanıyordu. Bu kadar büyük bir ilgi topladıktan sonra kısa süre içinde derginin ikinci sayısı için hızla çalışmalar başladı. Bu kez işi biraz daha büyütüp fotokopi ile çıkarılmaya başlandı. Konusu 'Siyer' olan 2. sayıdan 50 adet fotokopi çıkarıldıktan sonra satılanların parasıyla tekrar basıldı.

Artık Genç Diriliş 'in bir imajı, etkilediği bir kitlesi, kalemini geliştirdiği öğrencileri ve tahmin edilenden çok daha fazla okuru vardı. 4. sayı ile artık matbaaya geçildi. Okul idaresi bu derginin okul adına çıkarılmasını istese de geniş bir kitleye hitap edebilmesi ve daha çok insana ulaşabilmesi için yönetim tarafından sıcak bakılmadı. Matbaa ile 4. sayıdan 1000 adet basıldı ve diğer okullara dağıtıma da başlandı. Her okulda sınıf sınıf geziliyor ve öğrencilere Genç Diriliş tanıtılıyordu. Daha çok öğrenciye ulaşabilmek, daha çok fayda sağlayabilmek için uğraşıldı. Ve onların ektiği tohumları sulamaktayız şu an :)

En etkili ve ses getiren sayılardan bir tanesi olan '15 Temmuz' konulu dergi ile gençlere 15 Temmuz bilinci aşılandı, milletine ve tarihine hakim gençlerin yetiştirilmesi amaçlandı. Derginin içeriğinden haberdar olmayan bazı okullar bu derginin tanıtılmasına sıcak bakmadı, bunun üzerine milli eğitimden izin çıkarıldı ve okula girmesi engelledikleri dergi milli eğitim tarafından tanıtıldı.

Bu şekilde derginin kişiyi, kişinin de dergiyi geliştirdiği verimli bir dönemde Covid-19 salgını ile pandemi dönemi başladı ve yüz yüze görüşmeler neredeyse bitti denecek kadar azaldı. Tabii ki Genç Diriliş tam da kendine yakışanı yaptı ve bu dönemde çıkaracakları sayıyı teknolojik bağlamda yayınladılar. Kısa bir süre sonra derginin tanıtımı için sosyal medya hesabı açıldı. Ve çalışmalar devam etti.

Dizgi ve tasarımı ilk başlarda ara yüzü oldukça karmaşık olan, her adımda ücretli üyelik isteyen ve kullanımı kişiyi yormaya amaçlanmış ücretli bir programın ücretsiz sürümü ile yapılıyordu. Bu da işleri oldukça zorlaştırıyordu. Daha sonrasında bir öğretmenin tavsiyesi ile ara yüzü kullanışlı ve pratik olan, kaydetmede sorun yaşanmayanda verimli bir uygulamaya geçildi. Bu şekilde resmen çağ atlamış kadar rahatladılar.

Büyük Doğu dergisine, Sezai Karakoç'a, Yedi Güzel Adam'a bakıldığında lise yıllarında başlayan çalışmalar ile neler yapıldığını bariz şekilde görüyoruz. Dergi mekteptir. Ve bizler ilme susamış, bilgiye aç talebeler olarak nesiller geçse de kaç yaşına gelsek de dergi mektebinden mezun olmayacağız. Okuyacak, yazacak, çalışacak ve ülkemiz için her daim ileriyi hedefleyeceğiz.