TOPLUMDA BİREYSELLEŞME VE ZARARLARI - SAMED KESER

İslam, toplumu bir bütün olarak görür. Toplumdan kopuk hale gelip tek başına yola çıkmak, bir Müslüman için zararlı bir durumdur. Kişi bu durumun farkında olmasa bile çevresindeki bireyler bunun bilincindedir. Bu şekilde hareket etmek, insanın toplumdaki saygınlığını azaltır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:
“Dünyanın ücra bir köşesinde de olsa, üç kişinin, içlerinden birini kendilerine emir tayin etmeden yaşamaları ve yol almaları doğru olmaz.”
Cemaatın en az üç kişiden meydana gelmesi sebebiyle, hadiste “üç kişi yolculuğa çıkarlarsa...” buyurulmuştur. İki kişi de olsa, yapılacak iş birinin emir-komuta sorumluluğunu üstlenmesinden ibarettir.Bu durum dayanışmanın öncüllerindendir. Büyük-küçük bütün toplum ve toplulukların ihtilâftan, çekişmekten, zaman ve güç kaybından kurtulup birlikte ve süratle hareket edebilmesi sorumlu bir yöneticiye sahip olmaya bağlıdır.
Buradaki "yol" kelimesinden anlaşılması gereken yalnızca fiziksel anlamda A noktasından B noktasına varmak değildir. Müslümanlar olarak hep birlikte bir bütün oluşturmalı, Allah’ın rızasını gözeterek İslam medeniyetini daha da ileriye taşımalıyız.
Bireyselleşen toplumlarda insanlar dini ve ahlaki değerlerden uzaklaşabilir. Manevi sorumluluklar yerine maddi çıkarlar öncelik haline geldiğinde ahlaki yozlaşma ve sosyal bozulma meydana gelir. Bireyselleşme, insanın kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesine, bencilliğe ve kişisel menfaatlerine yönelmesine sebep olur. Oysa İslam, bir Müslümanın diğer Müslümanlarla "bir bedenin organları gibi" olması gerektiğini ifade eder.
Yüce Allah, Âl-i İmrân Suresi 103. ayette şöyle buyurur:
"Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin."
İslam, cemaatle ibadeti ve toplumsal birliği korumayı teşvik eder. Cemaatle namaz kılmak sadece 27 kat sevaptan dolayı değildir aynı zamanda bir araya gelmeyi ve bir bütün olmayı sağlar.Peygamber efendimiz cemaat dışında namaz kılanlara “Onların evini başlarına yıkasım geliyor” Diye buyurmuştur. Ve bir başka yerde ise peygamber efendimiz (s.a.v) H.z usame bin Zeyd’i genç yaşına rağmen ordu komutanı olarak tayin etmesi, İslam toplumunda liyakat ve adalet temelli hiyerarşi Anlayışını gösteren önemli bir olaydır. Dönemin yaşa dayalı hiyerarşik düzenine karşı bir mesaj niteliği taşır. Peygamber efendimiz bir kişinin genç ya da yaşlı, soylu ya da sıradan olmasından ziyade “Ehil ve Yeterli “ olmasına dikkat çekmiştir.Bir kişinin lider veya öncü seçilmesinde yaşına veya statüsüne değil yetkinliğine ve Ahlaki duruşuna bakılması gerektiğini vurgulamıştır.Burada ise hiyerarşinin liyakat esasına dayanması gerektiği vurgulanmaktadır.Toplumsal sorunlara birlikte çözüm bulmak gibi görevler bireyselliği değil, toplumsallaşmayı öne çıkarır. Bireysellik ise bu beraberlik ruhunu zedeleyebilir. İslam'da bireysel ibadetler önemli olduğu kadar, toplumsal ilişkiler ve dayanışma da teşvik edilir. Bireyselleşmeyi ve yalnızlığı önlemek için kardeşlik hukukuna bağlı kalarak topluma yararlı projelerde yer almak, dayanışmayı geliştirir.
Bu dayanışma günümüzde birçok vakıf ve dernek aracılığıyla yürütülmektedir. İnsanların bir yerde gönüllü olarak, Allah rızası için görev alması, hem kendi adına hem de toplum adına büyük bir nimettir. Bir mektebe (okula, ekole) ait olmak ve diğer mekteplerden feyiz almak, toplumda dayanışmayı güçlendirir ve ümmet bilincini aktif hale getirir. Bu durum, Mevlânâ'nın pergel metaforunda olduğu gibidir:
"Pergelin bir ayağı sabit kalır, diğer ayağı ise dünyayı dolaşır."
Ancak bu tür mekteplerin rehavete kapılması da toplum olarak bir bireyselleşmeye yol açar. Bir Müslüman, İslam davası için beraber hareket etmelidir. Bu birlik sağlandığında insanlar arasındaki kin, nefret ve haset son bulur; dünya daha yaşanılabilir bir yer haline gelir. İslam, işte bu şekilde tüm insanlığa hitap eder.
Kaynakça
1. Kur'an-ı Kerim
Âl-i İmrân Suresi, 103. Ayet: "Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin."
2. Hadis Kaynakları
Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 177
3. İslam’da Cemaat ve Toplumsal Birlik Üzerine Kaynaklar
İmam Gazâlî – İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn: Cemaatin önemi ve bireyselleşmenin zararları üzerine bilgiler içerir.
Said Nursî – Lem’alar, Mektubat: İslam'da birlik ve kardeşlik hukuku üzerine bölümler bulunmaktadır.
4. Mevlânâ’nın Pergel Metaforu
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî – Mesnevî: Pergel metaforuna dair tasavvufi yorumlar içerir.
Şefik Can – Mevlânâ’nın Rubaileri ve Hikmetleri: Mevlânâ'nın dünya görüşü hakkında detaylı bilgiler sunar.
5. İslam’da Sosyal Dayanışma ve Vakıf Kültürü
Ahmet Yüksel Özemre – Osmanlı’da Vakıf Kültürü: Toplumsal birlikteliğin vakıflar ve dernekler aracılığıyla nasıl sürdürüldüğünü anlatan bir kaynaktır.
Halil İnalcık – Osmanlı’da Devlet, Hukuk ve Adalet: Osmanlı toplum yapısında dayanışmanın önemi üzerine bilgiler içerir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |