FİLİSTİN'E KARŞI ZALİM KİTLE / Köşe Yazısı - Genç Diriliş

Bilindiği üzere 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Hamas'ın onurlu bir şekilde mücadele verdiği bir direniş hareketi başladı. Bu direniş şüphesiz çok doğru olsa da Hamas'ın direnişini hâlâ yanlış hareket olarak gören bir kitle var.

İsrail'in yaklaşık 100 senedir mazlum Filistin halkına yaptığı zalimliklere, bahsettiğimiz yanlış hareketlere, öldürdüğü binlerce kadına, yaşlıya, çocuğa bu kitle tarafından İsrail tarafına cani, katil, barbar denilmiyor da; Hamas'ın mazluma umut olan, İsrail'in zorbalıkla el koyduğu toprakları geri alma direnişine ne için hak verilmiyor? Bunlar tıpkı yüce Allah'ın Bakara suresi 171. Ayetinde buyurduğu gibi "Kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler." işte buradaki gibi bu kitle ve kişiler sözde adaletin bekçileridirler amma velakin yalnızca kendi işlerine gelen adalet!

Daha da geriye gidecek olursak, Birinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'daki Yahudileri Filistin'e göç ettirme kışkırtmaları, kutsal topraklarımıza bir çok Yahudinin yerleşmesine sebep olmuştur. Durumu fark eden II. Abdülhamid Han, çeşitli yasa ve fermanlar çıkararak bu göçü yasaklamıştır. Ancak kaçak yollarla yine göç olmuştur.

Bunun yanı sıra bir diğer kalıp haline gelmiş yalan ise Filistin halkının İsrail'e ve dahi Yahudilere toprak ve mülk sattı iddiasıdır. Bu da yine aynı kitle tarafından dile getirilen bir yanlış bir söylemdir. Abdülhamid Han, göç etme yasağı yanında toprak satışını da yasaklamıştır. Satılan topraklar tüm toprakların %6'sı kadardır. Bunları satanlar ise orada yaşayan gayrimüslimler ve yabancı uyruklu kimselerdir. Ve bunlar gibi belirttiğimiz kitle tarafından oluşturulan daha birçok yalan var. İsrail'in bugünkü toprak sınırlarına ulaşma nedeni ise mazlum halktan silah zoruyla ve zorbalıkla mallarını mülklerini çalmalarına dayanıyor.

Bu kitleler tarihimizin her anında var olmuşlardır. Bahsettiklerimiz sadece Filistin örneğidir, bunların izlediği politika ve yol hep birbirine benzerdir. Müslümanlar olarak bunlara karşı yapabileceğimiz şey birlik olmaktır. Birlik ve beraberlik ruhunu birbirimize ne kadar aşılarsak Allah katında geçerli tek din olan İslam'a bir o kadar kenetleniriz. Göstereceğimiz direniş bu tür kitleleri şüphesiz bertaraf eder.

Her zaman gerçek olanın peşinden koşmalı; din, dil, renk, ırk farketmeksizin mazlumun yanında olmalıyız. Olmalıyız ki düşman bizi içeriden vurup da bahsettiğimiz bu tür kitleleri oluşturmasın.