FİLİSTİN ÖZGÜR OLANA DEK
Tarihlerin farkında mıyız, ne ara bu kadar zaman geçti, ne ara tekrar sonbahara geldik?
Sonbahar, kış, ilkbahar, yaz ve tekrar 7 Ekim. Belki de ilk kez bu kadar uzun bir süre boyunca Filistin’de olanları takip ettik. Bir sabah Hamas’ın İsrail’i bombalamasıyla uyanmıştık, ne olacak ne bitecek diye düşünürken İsrail gözü dönmüş bir şekilde karşılık verdi. Filistin için bu ilk değildi, zaten İsrail’in saldırmak için bir neden aramasına gerek yoktu, hayvanlardan daha aşağı bir mertebede olanların Filistin'de ki bu onurlu insanları hayvan olarak görmesi yeterliydi onlar için. Zaten şu ayeti “ Onlara 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde, 'Biz ancak ıslah edicileriz' derler. Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamak istemezler.” birebir yaşadık. Nasıl bu kadar kötü olabilirler, nasıl bu kadar masum insana, çocuklara, yaşlılara ve hayvanlara kıyabilirler. Kıydılar, hatta üstünde eğlene eğlene yaptılar bu zulmü ve bütün dünyanın gözü önünde. Daha önce de İsrail Filistin’e çokça saldırmıştı, ama bu kadar tepki görmemişti, bunun nedeni uzunluğu değildi başka ülkedeki insanların bu görüntüleri görememesiydi. Doğu Türkistan’daki zulümden bizler haberdarız mesela ama elimizde çok az görüntü var bu yüzden bunu duyuramıyoruz. Filistin'de ki bu zulmün fotoğraf ve videoları birçok yere yayıldı. Bu sefer birçok ülkeden yıl boyunca protestolar gördük, birçok köklü üniversiteden öğrenciler ülkelerin üniversitelerinin onlara olan yardımını durdurmak için günlerce bahçesinde nöbet tuttular. Türkiye’ de de çokca protesto yapıldı. Yaptığımız boykotu bu sefer gözle görülür bir şekilde ne kadar işe yaradığını gördük. Birçok şarkı, şiir, tiyatrolar yapıldı. Birçok müslümanın dualarında artık Filistin de var. Zulmü durduramadık belki ama en azından duyurduk. Peki yeterli mi? Değil elbette, bunlar ilk adımlarımızdı, yere sağlam basabilmemiz için daha çok çalışmak, bilinçlenmek ve elimizden geldiğince bilinçlendirmek gerekiyor. Allah için yaptığımız işler için yeterli gözüyle bakamayız, madem görevimiz kulluk, o zaman daha fazlasına niyet etmeliyiz. Kulluk,iman ve teslimiyet deyince de sahabe efendilerimiz gelirdi aklımıza ama bir türlü tam anlayamazdık, hikaye gibi gelirdi. Evet, şimdi onların misallerini Gazze’ de gözlerimizle şahit olduk. Oradaki kardeşlerimiz zaten şehit, yaşayanlar için ise çektikleri sıkıntılar günahlarına kefaret olmuştur, bütün mal varlıkları ise sadaka olmuştur. Belki bu imtihan olmasaydı böyle bir mertebeye çıkamayacaklardı. Bizim dönüp kendimize bakmamız lazım, bütün bu olaylar olurken bizler, bir günahımızı daha bıraktık mı, daha iyi bir insan olmak ve daha iyi bir kul olmak için bir adım attık mı ona bakmak lazım. Eğer attıysak Allah devamını da getirir inşallah ama atmadıysak dönüp bi kendimize bakalım.
Bu haber toplam 229 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Genç Diriliş Dergisi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.